BIST 100
10.924,53 -1,34%
DOLAR
42,2130 0,24%
EURO
48,8961 0,49%
GRAM ALTIN
5.434,09 0,83%
FAİZ
39,87 -0,05%
GÜMÜŞ GRAM
65,72 1,06%
BITCOIN
101.939,00 -1,83%
GBP/TRY
55,6260 0,42%
EUR/USD
1,1566 0,16%
BRENT
63,63 0,39%
ÇEYREK ALTIN
8.884,74 0,83%
İzmir Parçalı Bulutlu
İzmir hava durumu
18 °

TBMM Başkanı Kurtulmuş: En kritik nokta tespit ve tescil

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, İstanbul’da medya kuruluşlarının genel yayın yönetmenleriyle bir araya geldi. Terörsüz Türkiye süreci ve TBMM Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun çalışmalarıbaşta olmak üzere gündemi değerlendiren, soruları yanıtlayan Kurtulmuş özetle şunları söyledi:
TEMEL ETKEN: Sürecin bu kadar dikkatli yürütülmesinde, bu kadar önemli bir noktaya gelmesindeki temel etkenlerden birisi, komisyonun yapısıdır. 11 partinin katıldığı, 51 milletvekilinin yer aldığı, TBMM’de temsil edilen siyasi iradenin yüzde 95’inin temsil edildiği bir gruptan bahsediyoruz. Başka çatışma çözümleri örnekleriylekıyasladığınızda yedi yılda, dokuz yılda, beş yılda gelinen noktaya Türkiye bu kadar kısa bir süre içerisinde gelmiştir.

TBMM Başkanı, aralarında Yayın Yönetmenimiz Özay Şendir’in de bulunduğu gazetecilerin sorularını yanıtladı.
FARKI ANLATACAKLAR: Perşembe günü İçişleri Bakanı’mız, Milli Savunma Bakanı’mız ve MİT Başkanı’mız gelip en başta yaptıkları sunumla bugün arasında neler oldu, hangi adımlar atıldı bunları anlatacaklar. Örgütün gerçekten silahları bıraktığının ve kendisini tasfiye ettiğinin tespit ve tescili bundan sonraki aşamanın en kritik noktasıdır. Milli güvenlikle ilgili kurumlarımızın, başta MİT ve Milli Savunma Bakanlığı unsurlarının, ‘Evet örgüt kendisini feshetmiştir, sahada ciddi bir silahsızlanma sağlanmıştır’diyerek bu tespiti yapmasından sonra TBMM’nin konunun gerektirdiği birtakım yasal düzenlemeleri gerçekleştirmesi mümkün olabilecektir.
KASIM SONU: Komisyon olarak bundan sonraki temel görevimiz, raporlamadır. Komisyonda beklediğimizden, şahsen benim öngördüğümden çok daha uyumlu, dengeli bir çalışma ortaya çıkmıştır. Ümit ederim ki, bundan sonra da büyük bir olgunlukla ve sonuç alıcı adımlarını atarak, yani iyi bir raporla Meclis’e kendi görüşlerini paylaşarak komisyon bu anlamda üzerine düşen sorumluluğu yerine getirir. Kasım sonu gibi inşallah iş şekillenmiş olur.
YENİ BİR DURUM: (Raporun içeriği ne olacak, geçici af öngörülüyor mu?) Zatenmevcut yasal düzenlemeler içerisinde herhangi bir örgüt elemanının pişmanlık duyması çerçevesinde bundan nasıl yararlanacağı belli. Ama yeni bir durumla karşı karşıya kalıyoruz. Bir örgüt diyor ki ben kendimi feshediyorum. O çerçevede yeni bir durum ortaya çıkabilir, yani münfesih bir örgütle ilgili bir çerçeve olabilir, birkaç konuyu içeren yasal düzenlemeler olabilir.
SEBEPLER ORTADAN KALDIRILMALI: Önemli olan, daha kalıcı sonuçlar doğuracak olan, terörü ortaya çıkaran sebeplerin ortadan kaldırılmasıdır. Bunların içerisinde sosyal politikalar, bölgesel kalkınma ile ilgili konular, hak ve özgürlüklerin genişletilmesi, demokratik standartların yükseltilmesi var.
IRAK VE SURİYE’YE YAKIN TAKİP: İmralı’dan gelen açıklama çok açık. Örgütün bütün bileşenleriyle birlikte silah bırakması telkin ve tavsiyesinde bulunuldu. PKK bir terör örgütü olmaktan çıkıyorsa, onun yan kolu olan PYD/YPG’nin de bizim açımızdan da özellikle Suriye yönetimi bakımından da artık bir terör örgütü olmaktan çıkarılması gerekir. Hem Irak’taki hem Suriye’deki gelişmeler yakinen takip ediliyor.
EN ZOR KONU: (Komisyonun son toplantısının ertelenmesi hatırlatılarak “Komisyon üyelerinin bir yasal zırha mı ihtiyacı dile getirildi de bu halledildikten sonra mı bu işler ilerleyecek?” sorusu üzerine) Bir bakan arkadaşımız yurt dışında olacağı için toplantıyı yapmadık.Demirden korkan trene binmesin. Bu, Türkiye’nin en zor konusu. Tabii ki burada herkesin söylediği söz sadece kendisinin bugününü değil, bütün geleceğini de şekillendirecek. Ama eğer bu konuyla ilgili komisyon bir gereklilik görürse onunla ilgili de daha evvelki süreçlerde olduğu gibi birtakım düzenlemeler yapılabilir.
İMRALI’YA GİDİLECEK Mİ?
KARAR KOMİSYONUN: (İmralı’ya heyet gönderilmesi tartışması) Birkaç sefer bu konu komisyonda bir şekilde gündeme geldi. Ama sürecin geldiği bu hassas noktada, “Silahları bırakıyorum” diyen ve örgütü yıllardır yönlendiren kişinin ne düşündüğüyle ilgili, zaten DEM heyeti üzerinden bu bilgiler ortaya konuluyor. Bu sürecin tamamlanması bakımından böyle bir adım atılabilir. Ama bu kararı verecek olan Meclis’teki komisyonumuzdur. Benim şahsi görüşüm burada önemli değildir.”
GİDİLMEMİŞ BİR YER DEĞİL: (İmralı’ya gidecek olan heyetin bundan sonra sürecin içerisindeki rolü ne olacak?) Kimler gidecek, gitme kararı verilecek mi önce o karar verildikten sonra kaç kişi olacak… Belki çok kalabalık olmayan belki bir grupla parti yönetimleri, parti grupları birer temsilci verebilir, bunları bilmiyoruz. DEM Parti’den milletvekili arkadaşlarımız çok kez gitti. Dolayısıyla zaten gidilmemiş, görüşü alınmamış bir yerden bahsetmiyoruz. Türkiye’deki mevcut infaz düzenlemesi içerisinde hükümlülerle yapılabilecek görüşmeler kapsamında eğer böyle bir görüşme olursa, eğer komisyon buna karar verirse; yeni bir şey olmayacak, olan bir uygulamanın bir devamı şeklinde olacak.

‘MGK KARAR ALINCA YASA HAZIRLAMAK KOLAY’
MESELE KAMUOYUNUN HAZIR OLMASI: (Silah bırakma tespiti ve yasal düzenlemelerde süreç nasıl işleyecek?) Hem TSK bünyesinde hem MİT bünyesinde, belli yerlerde jandarmanın kontrolünde bu raporlamalar yapılıyor. “Evet, örgüt kendisini feshetmiştir” kanaati bu birimler tarafından ortaya çıkarsa bunun bir yerde tespit edilmesi lazım. Türkiye’de de devletin en üst güvenlik mercii MGK’dır. MGK, PKK’nın artık bir silahlı örgüt olmaktan çıktığı yönünde bir karar alırsa bu meselenin hukuki zeminini tahkim etmiş olur. Yasa hazırlamak kolay, bütün partilerden temsilciler gelir, bir ortak alan oluşur ve inanın ki hele hele partiler anlaştıktan sonra parlamentoda 3-5 günde istediğiniz yasayı çıkarırsınız. Mesele yasa hazırlığından ziyade, yasa hazırlığından önceki sürecin iyi olgunlaştırılması, başından beri söylediğimiz kamuoyunun da bu konuda hazır hale gelmesinin temin edilmesidir.
‘Ya biz kazanacağız ya emperyalizm kazanacak’
İLK DÖRT MADDEYLE İLGİLİ TARTIŞMA YOK: (ABD büyükelçisinin açıklamaları ve Öcalan’ın “Kürt olgusunun tüm boyutlarıyla Cumhuriyet’in yasallığına dahil edilmesi” ifadesi): Bu bölgede hiçbir güçlü devlet istemezler, bu bölgede hiçbir ülkenin halkının tam manasında birlik ve beraberlik içerisinde olmasını istemezler. Dolayısıyla, bizim yapmamız gereken onların tam da istemedikleri şeyleri gerçekleştirmektir. Ülkedeki vatandaşlarımızın psikolojik olarak, aidiyet duygusunu artıracak adımların atılmasında hiçbir beis yoktur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yapısıyla ilgili, resmi diliyle ilgili, ilk dört maddeyle ilgili en ufak bir tartışma söz konusu değildir, olmamıştır ve bundan sonraki süreçlerde bu konu asla gündeme gelmeyecektir. Türkiye’nin mevcut devlet yapısı içerisinde hak ve özgürlüğün genişletilmesi her zaman konuştuğumuz konudur. Bu sefer mutlaka başaracağız, bu sefer mutlaka kazanacağız. Ya biz kazanacağız ya emperyalizm kazanacak.
‘O SLOGANLAR PROVOKASYON’
ALTIN ORAN: (Meclis’te Apo sloganı atılması, Diyarbakır’daki eylemler) Meclis’te o sloganların atılması, Diyarbakır’da başka yerlerde, gerçekten milletin kahir ekseriyetinin rahatsızlık duyduğu eylemlerin ortaya konulması, açık söylüyorum provokasyondur. Başından beri biz bir şey söyledik, bu işin eğer bir altın oranı varsa Kürt’ün onurunu, Türk’ün gururunu koruyarak bu süreci tamamlamaktır….

TBMM Başkanı Kurtulmuş: En kritik nokta tespit ve tescil

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, İstanbul’da medya kuruluşlarının genel yayın yönetmenleriyle bir araya geldi. Terörsüz Türkiye süreci ve TBMM Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun çalışmalarıbaşta olmak üzere gündemi değerlendiren, soruları yanıtlayan Kurtulmuş özetle şunları söyledi:

TEMEL ETKEN: Sürecin bu kadar dikkatli yürütülmesinde, bu kadar önemli bir noktaya gelmesindeki temel etkenlerden birisi, komisyonun yapısıdır. 11 partinin katıldığı, 51 milletvekilinin yer aldığı, TBMM’de temsil edilen siyasi iradenin yüzde 95’inin temsil edildiği bir gruptan bahsediyoruz. Başka çatışma çözümleri örnekleriylekıyasladığınızda yedi yılda, dokuz yılda, beş yılda gelinen noktaya Türkiye bu kadar kısa bir süre içerisinde gelmiştir.

TBMM Başkanı, aralarında Yayın Yönetmenimiz Özay Şendir’in de bulunduğu gazetecilerin sorularını yanıtladı.

FARKI ANLATACAKLAR: Perşembe günü İçişleri Bakanı’mız, Milli Savunma Bakanı’mız ve MİT Başkanı’mız gelip en başta yaptıkları sunumla bugün arasında neler oldu, hangi adımlar atıldı bunları anlatacaklar. Örgütün gerçekten silahları bıraktığının ve kendisini tasfiye ettiğinin tespit ve tescili bundan sonraki aşamanın en kritik noktasıdır. Milli güvenlikle ilgili kurumlarımızın, başta MİT ve Milli Savunma Bakanlığı unsurlarının, ‘Evet örgüt kendisini feshetmiştir, sahada ciddi bir silahsızlanma sağlanmıştır’diyerek bu tespiti yapmasından sonra TBMM’nin konunun gerektirdiği birtakım yasal düzenlemeleri gerçekleştirmesi mümkün olabilecektir.

KASIM SONU: Komisyon olarak bundan sonraki temel görevimiz, raporlamadır. Komisyonda beklediğimizden, şahsen benim öngördüğümden çok daha uyumlu, dengeli bir çalışma ortaya çıkmıştır. Ümit ederim ki, bundan sonra da büyük bir olgunlukla ve sonuç alıcı adımlarını atarak, yani iyi bir raporla Meclis’e kendi görüşlerini paylaşarak komisyon bu anlamda üzerine düşen sorumluluğu yerine getirir. Kasım sonu gibi inşallah iş şekillenmiş olur.

YENİ BİR DURUM: (Raporun içeriği ne olacak, geçici af öngörülüyor mu?) Zatenmevcut yasal düzenlemeler içerisinde herhangi bir örgüt elemanının pişmanlık duyması çerçevesinde bundan nasıl yararlanacağı belli. Ama yeni bir durumla karşı karşıya kalıyoruz. Bir örgüt diyor ki ben kendimi feshediyorum. O çerçevede yeni bir durum ortaya çıkabilir, yani münfesih bir örgütle ilgili bir çerçeve olabilir, birkaç konuyu içeren yasal düzenlemeler olabilir.

SEBEPLER ORTADAN KALDIRILMALI: Önemli olan, daha kalıcı sonuçlar doğuracak olan, terörü ortaya çıkaran sebeplerin ortadan kaldırılmasıdır. Bunların içerisinde sosyal politikalar, bölgesel kalkınma ile ilgili konular, hak ve özgürlüklerin genişletilmesi, demokratik standartların yükseltilmesi var.

IRAK VE SURİYE’YE YAKIN TAKİP: İmralı’dan gelen açıklama çok açık. Örgütün bütün bileşenleriyle birlikte silah bırakması telkin ve tavsiyesinde bulunuldu. PKK bir terör örgütü olmaktan çıkıyorsa, onun yan kolu olan PYD/YPG’nin de bizim açımızdan da özellikle Suriye yönetimi bakımından da artık bir terör örgütü olmaktan çıkarılması gerekir. Hem Irak’taki hem Suriye’deki gelişmeler yakinen takip ediliyor.

EN ZOR KONU: (Komisyonun son toplantısının ertelenmesi hatırlatılarak “Komisyon üyelerinin bir yasal zırha mı ihtiyacı dile getirildi de bu halledildikten sonra mı bu işler ilerleyecek?” sorusu üzerine) Bir bakan arkadaşımız yurt dışında olacağı için toplantıyı yapmadık.Demirden korkan trene binmesin. Bu, Türkiye’nin en zor konusu. Tabii ki burada herkesin söylediği söz sadece kendisinin bugününü değil, bütün geleceğini de şekillendirecek. Ama eğer bu konuyla ilgili komisyon bir gereklilik görürse onunla ilgili de daha evvelki süreçlerde olduğu gibi birtakım düzenlemeler yapılabilir.

İMRALI’YA GİDİLECEK Mİ?

KARAR KOMİSYONUN: (İmralı’ya heyet gönderilmesi tartışması) Birkaç sefer bu konu komisyonda bir şekilde gündeme geldi. Ama sürecin geldiği bu hassas noktada, “Silahları bırakıyorum” diyen ve örgütü yıllardır yönlendiren kişinin ne düşündüğüyle ilgili, zaten DEM heyeti üzerinden bu bilgiler ortaya konuluyor. Bu sürecin tamamlanması bakımından böyle bir adım atılabilir. Ama bu kararı verecek olan Meclis’teki komisyonumuzdur. Benim şahsi görüşüm burada önemli değildir.”

GİDİLMEMİŞ BİR YER DEĞİL: (İmralı’ya gidecek olan heyetin bundan sonra sürecin içerisindeki rolü ne olacak?) Kimler gidecek, gitme kararı verilecek mi önce o karar verildikten sonra kaç kişi olacak... Belki çok kalabalık olmayan belki bir grupla parti yönetimleri, parti grupları birer temsilci verebilir, bunları bilmiyoruz. DEM Parti’den milletvekili arkadaşlarımız çok kez gitti. Dolayısıyla zaten gidilmemiş, görüşü alınmamış bir yerden bahsetmiyoruz. Türkiye’deki mevcut infaz düzenlemesi içerisinde hükümlülerle yapılabilecek görüşmeler kapsamında eğer böyle bir görüşme olursa, eğer komisyon buna karar verirse; yeni bir şey olmayacak, olan bir uygulamanın bir devamı şeklinde olacak.

‘MGK KARAR ALINCA YASA HAZIRLAMAK KOLAY’

MESELE KAMUOYUNUN HAZIR OLMASI: (Silah bırakma tespiti ve yasal düzenlemelerde süreç nasıl işleyecek?) Hem TSK bünyesinde hem MİT bünyesinde, belli yerlerde jandarmanın kontrolünde bu raporlamalar yapılıyor. “Evet, örgüt kendisini feshetmiştir” kanaati bu birimler tarafından ortaya çıkarsa bunun bir yerde tespit edilmesi lazım. Türkiye’de de devletin en üst güvenlik mercii MGK’dır. MGK, PKK’nın artık bir silahlı örgüt olmaktan çıktığı yönünde bir karar alırsa bu meselenin hukuki zeminini tahkim etmiş olur. Yasa hazırlamak kolay, bütün partilerden temsilciler gelir, bir ortak alan oluşur ve inanın ki hele hele partiler anlaştıktan sonra parlamentoda 3-5 günde istediğiniz yasayı çıkarırsınız. Mesele yasa hazırlığından ziyade, yasa hazırlığından önceki sürecin iyi olgunlaştırılması, başından beri söylediğimiz kamuoyunun da bu konuda hazır hale gelmesinin temin edilmesidir.

‘Ya biz kazanacağız ya emperyalizm kazanacak’

İLK DÖRT MADDEYLE İLGİLİ TARTIŞMA YOK: (ABD büyükelçisinin açıklamaları ve Öcalan’ın “Kürt olgusunun tüm boyutlarıyla Cumhuriyet’in yasallığına dahil edilmesi” ifadesi): Bu bölgede hiçbir güçlü devlet istemezler, bu bölgede hiçbir ülkenin halkının tam manasında birlik ve beraberlik içerisinde olmasını istemezler. Dolayısıyla, bizim yapmamız gereken onların tam da istemedikleri şeyleri gerçekleştirmektir. Ülkedeki vatandaşlarımızın psikolojik olarak, aidiyet duygusunu artıracak adımların atılmasında hiçbir beis yoktur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yapısıyla ilgili, resmi diliyle ilgili, ilk dört maddeyle ilgili en ufak bir tartışma söz konusu değildir, olmamıştır ve bundan sonraki süreçlerde bu konu asla gündeme gelmeyecektir. Türkiye’nin mevcut devlet yapısı içerisinde hak ve özgürlüğün genişletilmesi her zaman konuştuğumuz konudur. Bu sefer mutlaka başaracağız, bu sefer mutlaka kazanacağız. Ya biz kazanacağız ya emperyalizm kazanacak.

‘O SLOGANLAR PROVOKASYON’

ALTIN ORAN: (Meclis’te Apo sloganı atılması, Diyarbakır’daki eylemler) Meclis’te o sloganların atılması, Diyarbakır’da başka yerlerde, gerçekten milletin kahir ekseriyetinin rahatsızlık duyduğu eylemlerin ortaya konulması, açık söylüyorum provokasyondur. Başından beri biz bir şey söyledik, bu işin eğer bir altın oranı varsa Kürt’ün onurunu, Türk’ün gururunu koruyarak bu süreci tamamlamaktır.

YORUM YAP

Yorum yapabilmek için kuralları kabul etmelisiniz.
Yeni bir yorum göndermek için 60 saniye beklemelisiniz.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?