Dünyanın gözü bir kez daha Gazze'ye çevrildi. Hamas ve İsrail arasındaki müzakerelerin ardından ateşkes sağlandı.
ABD Başkanı Donald Trump’ın önerdiği 20 maddelik Gazze ateşkes anlaşmasına imza atıldı.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: GAZZE GÖREV GÜCÜ'NDE YER ALACAĞIZ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da söz konusu ateşkesle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze'de Türkiye'nin de aktif katkı verdiği anlaşmadan büyük memnuniyet duyduklarını belirterek, "Biz anlaşmanın mutabık kalınan maddelerinin harfiyen uygulanmasını titizlikle takip edeceğiz. Anlaşmanın sahadaki uygulamalarını takip edecek görev gücünde Türkiye olarak inşallah biz de yer alacağız. " dedi.
Gözler bu kez de 'Görev Gücü' tanımına ve kapsamına çevrildi. Bu görevin çerçevesi ne? Gazze'de Türk askeri mi olacak, istihbarat mensupları mı olacak? CNN TÜRK Ankara Temsilcisi Dicle Canova canlı yayında değerlendirdi.
Dicle Canova'nın açıklamaları şöyle:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Gazze görev gücünde yer alacağız, anlaşmanın sahadaki uygulamalarını takip edeceğiz.' diyerek Türkiye'nin ateşkeste ve anlaşmanın uygulanmasında önemli bir rolü olacağını açıkladı. Edindiğim bilgilere göre bu görev gücü, müzakereler sırasında Şarm El-Şeyh görüşmelerinde karara bağlandı. Yapısı ve faaliyet biçimi belirlendi. Üç ayaklı bir misyonu olacak.
1- İnsani yardım
2- Cesetlerin bulunması ve toplanması
3- Ateşkesin kontrolü
TÜRK ASKERİ GÖREV YAPACAK MI?
Şimdi tanım olarak baktığımızda görev gücü ne demek? Farklı disiplinlerden gelen kişilerin belirli bir görev veya misyonu yerine getirmek üzere bir araya geldiği, geçici olarak oluşturulan bir grup türü olarak ifade ediliyor.
BM kapsamında birçok yerde benzer görev gücü var. Türk askeri mesela Lübnan'da UNİFİL kapsamında gözlemci olarak bulunuyor. Askeri operasyonel bir görevi yok. Ancak Gazze'de henüz bu yapının içinde ne şekilde yer alınacak resmi olarak açıklanmadı. Görev gücünün askeri ve sivil karışık bir yapı olma ihtimali var. Fakat "Bir tabur Türk askeri Gazze'ye gidip görev yapacak." öyle bir durum yok. Gözlemci statüsünde olabilir deniyor ancak Türkiye'nin daha ziyade sivil katkısının olacağı beklentisi çok yüksek. 'Elbette TSK görev verilirse yerine getirir, askeri anlamda her duruma uygun hazırlık var.' deniyor. Ama belirttiğim gibi bu misyonda Türkiye'nin daha ziyade sivil katılımı olacak gibi duruyor.
AFAD VE KIZILAY MI DEVREYE GİRECEK?
Yabancı ajans ve basın organları da bu ortak görev gücünde İsrail, ABD, Katar ve Mısır ile Türkiye'nin yer alacağını yazdı. Zaman zaman Kızılhaç'tan da destek alınacağı belirtiliyor o haberlerde. Türkiye'den de acaba AFAD ve Kızılay mı görev üstelenecek? Dediğim gibi henüz net bir açıklama yok.
Peki, ne zaman kurulur? Anlaşmaya göre ilk aşamada 20 İsrailli rehine iade edilecek. Ardından öldüğü düşünülen 24'ten fazla kişinin kalıntıları İsrail'e verilecek. Bu noktada görev gücünün de anlaşma hayata geçtikten kısa süre sonra kurulması söz konusu olacak diyebilirim
