BIST 100
10.924,53 -1,34%
DOLAR
42,2130 0,24%
EURO
48,8961 0,49%
GRAM ALTIN
5.434,09 0,83%
FAİZ
39,87 -0,05%
GÜMÜŞ GRAM
65,72 1,06%
BITCOIN
102.998,00 -0,81%
GBP/TRY
55,6260 0,42%
EUR/USD
1,1566 0,16%
BRENT
63,63 0,39%
ÇEYREK ALTIN
8.884,74 0,83%
İzmir Sisli
İzmir hava durumu
13 °

Uncategorized

688245642004a45167bc9ed6

İngiltere’de Filistin destekçisi muhaliflerin yeni partisi ‘Senin Partin’ olacak

Sosyal politikalar ve Gazze tutumunu eleştirerek iktidardaki İşçi Partisinden istifa eden Milletvekili Zarah Sultana ile aday gösterilmeyince bağımsız olarak meclise giren İşçi Partisinin bir önceki lideri Jeremy Corbyn, ortak yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, dünyada yaşanan adaletsizlikler karşısında duyulan sorumluluk vurgulandı.

‘ADALETSİZLİĞİ KABUL EDEMEYİZ’

Yeni bir partiye ihtiyaç olduğu aktarılan açıklamada, dünyanın en zengin ülkelerden olan İngiltere’de 4.5 milyon çocuğun yoksullukla mücadele etmek zorunda olduğu belirtildi.

Hükümetin yoksulların ihtiyaçlarını gidermediği ancak savaşa milyarlar harcadığına işaret edilen açıklamada, “Bu adaletsizliği siz de biz de kabul edemeyiz. Toplumumuzdaki krizi, refah ve gücü yeniden dağıtarak gidereceğiz. Yani bu, çok zenginden vergi almak demek. Bu, sağlık sistemimizi özelleştirmeden kurtarmak, su, enerji, demir yolu ve postacılığı kamulaştırmak demek” ifadeleri kullanıldı.

İsrail kanalında canlı yayına damga vuran an! ‘Türk füzesi Beer-Sheva’yı bile vurabilir’

‘BAĞIMSIZ BİR FİLİSTİN İSTİYORUZ’

Açıklamada, sosyal konutlar inşa etmeye ağırlık vermek ve dünyaya zarar veren fosil yakıtlara karşı durmak gibi önceliklere de yer verilirken, “Milyonlarca insan hükümetin insanlığa karşı suçlardaki ortaklığı karşısında dehşete kapılmış durumda. Şimdi, her zamankinden daha fazla soykırıma karşı protesto hakkını savunmalıyız. Her insanın eşit değere sahip olduğuna inanıyoruz. Bu yüzden İsrail’e silah satışının durmasını ve barışın tek yolu olan bağımsız bir Filistin’i istiyoruz” denildi.

‘HER İNANÇTAN İNSAN VAR’

Yeni siyasi harekette her inançtan insan bulunduğuna değinilen açıklamada, şu ifadeler yer aldı:

“Ayrıştırıcılar toplumdaki problemin sebebinin göçmenler olduğuna inanmamızı istiyor. Ama değiller. Sorun, şirketlerin ve milyarderlerin çıkarlarını koruyan ekonomik sistemden kaynaklanıyor. Kökü toplumumuzda, sendikalarımızda ve sosyal hareketlerde olan, tüm bölgelerde milletimiz için gücü inşa eden ve size ait olan bir partinin zamanı geldi. Senin Partin internet sitesinden kuruluş konferansına gidecek kuruluş aşamasının parçası olun.”

Açıklamada, bu konferansta partinin siyasi yönünün, liderlik modelinin ve toplumu dönüştürecek politikaların belirleneceği kaydedildi.

Dünya’ya süratle yaklaşıyor: Sadece 4 günü kaldı, büyük yıkıma yol açabilir!

NE OLMUŞTU?

İngiltere’de geçen yılki seçimde meclise giren Filistin destekçisi 5 bağımsız milletvekili, Bağımsız İttifak adında bir grup olarak hareket edeceklerini duyurmuştu.

Eski İşçi Partisi lideri Corbyn de temmuz başında katıldığı bir televizyon yayınında ittifak içindeki milletvekilleriyle yeni parti kurulması yönünde görüşmeler yapıldığını doğrulamıştı.

Corbyn, yeni parti kurmaya hazırlanıp hazırlanmadıkları sorusuna, “Bu grup bir araya gelecek, bir alternatif olacak.” yanıtını vermişti.

Daha sonra X hesabından bir paylaşım yapan Corbyn, 2024 seçimlerinin birinci yıl dönümünde, İşçi Partisi hükümetinin, insanların beklediği ve hak ettiği değişimi sunmayı reddettiğini belirtmişti.

“Ülkemizin şimdi yön değiştirmesi gerekiyor” diyen Corbyn, İşçi Partisinden istifa eden Sultana’yı kararından dolayı tebrik ederek, “Bizimle birlikte gerçek bir alternatif inşa edecek olmasından memnuniyet duyuyorum” ifadesini kullanmıştı.

Yeni bir tür siyasi partinin demokratik temellerinin yakında şekilleneceğini paylaşan Corbyn, “Görüşmeler devam ediyor ve tüm topluluklarla birlikte insanların hak ettiği bir gelecek için mücadele etmeye heyecanla hazırım” ifadelerine yer vermişti.

68822c6cba1ad627b368ea7e

Arda Onat’ın öldüğü tekne kavgasında tutuklanan şüphelilerin ifadesi ortaya çıktı

Muğla’nın Marmaris ilçesine bağlı Bozburun Mahallesi Kocabahçe mevkiinde 20 Temmuz akşamı denizin ortasında bir teknede çıkan kavgada, tekne sahibinin oğlu Arda Deniz Onat (22) hayatını kaybetmişti.

İlginizi Çekebilir

Kavgaya karıştıkları belirlenen S.Y., S.Y. ve C.V.C., olayın ardından kaçmaya çalışırken ölen gencin yakınları tarafından küreklerle müdahale edilerek durdurulmaya çalışılmış, yakalanan 3 şüpheli çıkarıldıkları mahkemece tutuklu yargılanmak üzere Muğla E Tipi Cezaevi’ne gönderilmişti. Tutuklanan 3 şüphelinin ifadelerinde olayı başlatanların karşı taraf olduğunu, Arda Deniz Onat’ın ölümüyle ilgilerinin bulunmadığını söyledikleri ortaya çıktı.

“BEN ARDA’YA HİÇ VURMADIM, DARP ETMEDİM”

Şüphelilerden Coşkun V.C. ifadesinde arkadaşlarının daveti üzerine tatile geldiğini belirterek, “Sinan ve Selim’in Avusturya’dan arkadaşları bizi Ardaemre teknesine davet etti. Biz balıkçı teknesi ile bu tekneye geçtik. Teknede 3-3,5 saat vakit geçirdik. Arkadaşlarımızın yarın da gelin daveti üzerine bunu tekne sahibine sorduk. Tekne sahibi bize çok sert bir şekilde ‘Yürüyün gidin buradan’ dedi. Biz kendisine daha nazik davranması gerektiğini iletmemize rağmen ‘Sizin gibi müşteriye ihtiyacımız mı var lan, hadi gidin’ diye karşılık verdi. Biz teknenin uç kısmına geçtik, bize küreklerle saldırmaya başladılar. Ben Arda’ya hiç vurmadım, darp etmedim. Kendimi savunmaya çalıştım. Bizi linç etmeye çalıştılar. Arda’nın ölümü ile herhangi bir alakam yoktur. Beni darp eden kaptandan ve diğerlerinden şikayetçiyim” dediği öğrenildi.

KKM bakiyelerinde düşüş sürüyor

“DENİZE NE ZAMAN DÜŞTÜĞÜNÜ GÖRMEDİM”

Şüphelilerden Sinan Y.’nin teknedeki tartışmanın ardından balıkçı teknesi ile ayrıldıklarını, Arda ve babasının botla kendilerini takip ettiğini söyleyerek, “Biz tekne ile 40-50 metre uzaklaştık. Daha sonra Arda ve babasının ellerinde kano küreği ile bize doğru yaklaştığını gördüm. Sonra bizim olduğumuz tekneye bindiler. Babası elindeki kürekle kaburgama doğru vurdu. Biz de onlara saldırdık. Ben Arda’yı boğmaya çalışmadım, sadece yüz kısmına vurduğumu hatırlıyorum. Arda bana kano küreği ile vurdu. Denize ne zaman düştüğünü görmedim” şeklinde ifade verdiği öğrenildi.

İsrail kanalında canlı yayına damga vuran an! ‘Türk füzesi Beer-Sheva’yı bile vurabilir’

“SUÇLAMALARI KABUL ETMİYORUM”

Şüphelilerden Selim Y. ise teknede yaşanan tartışmanın ardından kaptanın kendilerine “Yürüyün gidin itler” diye bağırdığını söyleyerek, “Biz bunu sineye çektik. Ben de kendisine numaramı vererek sözlü bir şekilde ‘Varsa bir problem burada çözmeyelim’ dedim. ‘Daha sonra telefonla görüşelim’ dedim. Biz sonra balıkçı teknesine bindik, 30-40 metre uzaklaştık. Zodyak botla kaptan ve oğlunun geldiğini gördük. Ellerinde kürek vardı, babası Sinan’a kürekle vurdu. Sonra arbede yaşandı. Ben sadece babasına vurdum. Sinan’ın Arda’ya tahta parçası ile vurduğunu görmedim. Ben Arda’nın denize ne zaman düştüğünü göremedim, o sırada başka biriyle boğuşuyordum. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Bütün tekne personelinden ve Arda’nın babasından şikayetçiyim” dedi.

ARDA DENİZ’İN YAKINLARI YÜRÜYÜŞ YAPACAK

Marmaris’in Bozburun Mahallesi Kocabahçe mevkiinde 20 Temmuz tarihinde gerçekleşen olayda hayatını kaybeden Arda Deniz Onat, 21 Temmuz’da Bozburun Mahallesi’nde toprağa verilmişti. Arda Deniz’in yakınlarının yarın (cuma) Bozburun Mahallesi’nde şüphelilerin verdikleri ifadelere itiraz etmek ve gerekli cezayı almaları için yürüyüş yapacakları öğrenildi.

Victor Osimhen İngilizleri çıldırttı! ‘Galatasaray ile yarışamadılar’
68822774e25e42c8919a4853

Sivas’ta bulundu! Hititlerin kehanet sırrı ortaya çıktı: Delik çeperinde ip izleri…

Alandaki yeni dönem kazılar, Kültür ve Turizm Bakanlığının izni ile Koç Üniversitesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Çiğdem Maner başkanlığında devam ediyor.

Bugüne kadar kazılarda eski Asur ticaret kolonileri çağı, Hitit, Roma ve Bizans dönemlerine ait yapı izleri, Roma ve Erken Bizans dönemleri kalıntıları, Hitit kralları, prenses, prens ve görevlilerine ait çok sayıda mühür baskısı bulundu.

İlginizi Çekebilir

Kazı Başkanı Doç. Dr. Çiğdem Maner, bu yıl kazı çalışmalarının 3 Temmuz’da başladığını söyledi.

Türkiye’nin farklı üniversitelerinden ve yurt dışından 23 kişilik ekiple kazı çalışmalarını yürüttüklerini dile getiren Maner, “Farklı bilim dallarından arkeolog, tarihçi, Hititolog ve antropolog gibi kazıya katılan ekip üyelerimiz var.” dedi.

Maner, eylül ortasına kadar devam edecek kazılarda alanları açmaya çalışacaklarını, ziyarete açılmasını bekledikleri kazı alanının çevre düzenlemesi üzerindeki çalışmaların da sürdüğünü ifade etti.

Konutta “gayrimenkul sertifikası” dönemi! Evlerin fiyatları belli oldu

“HİTİT DÖNEMİNE AİT KUŞ KEHANET METNİ BULUNDU”

Şu ana kadar yapılan kazılarda Erken Hristiyanlık Dönemi, Roma, Hitit, Asur Ticaret Koloni dönemlerinin izlerine rastladıklarını belirten Maner, şöyle devam etti:

“Bu yıl güzel bir buluntumuz oldu. Hitit dönemine ait kuş kehanet metni bulundu. Metin eksiksiz ve hasarsız biçimde elimize geçti. Küçük bir metin, önü, arkası ve kenarları yazılı bir metin. Bu buluntuyu diğerlerinden ayıran ve özel kılan en önemli unsur, tabletin ortasında bir delik olması. Delik çeperinde ip izleri olduğunu tespit ettik. Bu izler tabletin bir yere asıldığını ya da boyuna asılarak kullanıldığını düşündürüyor. Metinde yaptığımız ilk okumalarda kuşların uçuşundan bahsedildiğini tanımlayabildik. Bunlar genellikle falcılık ve kehanetle ilgili metinler içeriyor. Daha önce Kayalıpınar’da bulduğumuz metinler arasında da değişik fal metinleri vardı.”

Hititlerin insan ve tanrı arasında bağlantıyı fal ve kehanet araçları üzerinden sağlamaya çalıştıklarına dikkati çeken Maner, kuş falı ya da kuş kehanet metin grubuna ait olan tabletin önemli olduğunu vurguladı.

“HENÜZ MÜHÜRLEME BİNASINA GİREMEDİK”

Maner, Hitit yerleşim yeri Samuha’nın hem Anadolu ve Mezopotamya hem Eski Asur ve hem de Hitit metinlerinde Tanrıça İştar’ın en önemli kült (Din, yerel özellikler taşıyan dini törenler) merkezlerinden biri olduğunu aktardı.

Genelde bölgede bulunan çivi yazılı metinlerin kült ile alakalı olduğuna değinen Maner, “Bu durum bize bulduğumuz kehanet metninin de kült ile alakalı olduğunu düşündürüyor.” ifadesini kullandı.

Merkez Bankası’nın faiz kararı belli oldu

Maner, 2023 ve 2024 kazı sezonlarında çeşitli unvanlardan kişilere ait 50’nin üzerinde mühür baskısının ortaya çıktığını anımsatarak, şunları kaydetti:

“Kazı alanında mühürleme binasının olduğunu düşündüğümüz katmana henüz ulaşamadık. Mühürleme binasının bulunduğunu düşündüğümüz alanda, üst katmanda bulunan Erken Hristiyanlık dönemi mezar kalıntılarını kaldırmaya çalışıyoruz. Diğer açmalarda da Hititlerin idari yapı izlerine rastlıyoruz. Kazıda çivi yazılı metinler çıkıyor ayrıca mühürleme teknikleri hakkında bilgiler elde edebiliyoruz. Çalışmalarımızın ilerleyen aşamasında bulduğumuz mühür baskılarından kil örnekleri alarak çevredeki diğer Hitit yerleşim yerlerindeki buluntularla karşılaştırmak istiyoruz. Bu şekilde Hitit yerleşim yerleri arasındaki iletişimi ve ticari ilişkileri anlama şansına sahip olacağız.”

68822662ba1ad627b368ea30

Kedisi içerdeyken evi yanan Ukraynalı kadın polisin kucağına bayıldı

Antalya’da dün, komşularının haber vermesi ile evinin yandığı haberini alan ve geri döndüğünde karşılaştığı manzara karşısında polisin kucağına bayılan Ukraynalı kadın yaşadığı şoku anlattı.

İlginizi Çekebilir

İtfaiye erlerinin alevlerin arasından çıkartarak oksijen maskesi ile müdahale ettiği kediyi birkaç gün önce sokakta hasta halde bulduğunu ve tedavisini yaptırdığını söyleyen kadın, “Kedi yangında kaldığı için üzüldüm. Klinikte tedavisi devam ediyor” dedi.

EVDE YANGIN PANİĞİ

Muratpaşa ilçesi Meydankavağı Mahallesi 1574 Sokak’ta dün saat 16.00 sıralarında 4 katlı bir apartmanın en üst katında çıkan yangın çıktı. Vira Khvostyk’ye isimli Ukrayna uyruklu vatandaşın evde olmadığı sırada çıkan yangın, komşuların 112 Acil Çağrı Merkezi’ne haber vermesi ile diğer dairelere sıçramadan söndürüldü.

Komşularının telefonla kendisine ulaşarak durumu bildirmesinin ardından adrese gelen kadın, karşılaştığı manzara karşısında sinir krizi geçirerek baygınlık yaşadı. Khvostyk, 112 Acil Sağlık ekipleri tarafından ilk müdahalesinin ardından ambulansla kontrol amaçlı hastaneye kaldırılırken, itfaiye ekipleri söndürme çalışması sırasında evin içinde yangından etkilenmiş halde yarı baygın kediyi aşağıya indirdi.

Antalya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı’nda görevli itfaiye eri tarafından oksijen maskesi ile ilk müdahalesi yapılan kedi, olay yerine çağrılan veteriner tarafından tedavi amacıyla kliniğe götürülmüştü. Hastanede ki tedavisinin ardından yanan evine dönen ve geceyi dışarda geçiren Vira Khvostyk yangında itfaiye erleri tarafından alevlerin arasında çıkartılan ve ilk müdahalesi yapılan kedinin tedavisinin devam ettiğini belirtti.

” 2 GÜN ÖNCE SOKAKTA BULDUM, HASTAYDI”

Dairesinde çıkan yangının elektrik kaynaklı olduğunu söyleyen kadın, “Ben Antalya dışında, Manavgat’taydım. Yangın o zaman çıkmış. Yangını görünce anında bayıldım, kriz geçirdim. Kedi yangın sırasında evde olduğu için üzüldüm. 2 gün önce sokaktan buldum, hastaydı. Tedavisini yaptırmıştım. Yangın anında evdeydi. İlk önce veterinerde müdahale edildi. Farklı bir kliniğe götürdüm, şu anda tedavisi devam ediyor. Toparlanmaya çalışıyor” dedi.

4 ilde alevlerle mücadele! Havadan ve karadan müdahale ediliyor
688221acba1ad627b368e9e3

Diyarbakır’da uyuşturucu operasyonu: Jandarmaya ateş açanlar arasından 1 kişi öldü

Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde uyuşturucu ticareti yapılacağı bilgisi üzerine operasyon düzenleyen jandarma ekiplerine, ‘dur’ ihtarına uymayan araçtan ateş açılması üzerine çıkan çatışmada 1 şüpheli öldü. Olayda, araçtan atılan 3 kilogram esrar ele geçirilirken, araçtaki diğer 2 şüpheli gözaltına alındı.

Torununu götürdü, kendisi sınavı kazandı! 65 yaşındaki kadının azmi herkesi şaşırttı

Olay, dün akşam saatlerinde Ergani ilçesi eski taş ocağı bölgesinde meydana geldi. Uyuşturucu madde taşındığı belirlenen araca yönelik İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri operasyon düzenledi. ‘Dur’ ihtarına uymayan şüpheliler jandarmaya ateş açtı. Jandarma ekipleri de aracı durdurmak amacıyla karşılık verdi. Olay yerinden kaçan araçtan atılan çuval içerisinde yaklaşık 3 kilo esrar ele geçirildi.

Olayın ardından araçta bulunan Ömer Yiğit, diğer şüpheliler tarafından yaralı olarak Ergani Devlet Hastanesi’ne bırakıldı. Burada tedaviye alınan Yiğit hayatını kaybetti. Yiğit’in cenazesi otopsi için morga götürüldü. Olayla ilgili çeşitli suç kayıtları bulunan 2 şüpheli gözaltına alındı.

VALİLİKTEN AÇIKLAMA

Olayla ilgili soruşturma başlatılırken, Valilik konu ile ilgili açıklama yaptı. Açıklamada, “23.07.2025 tarihinde saat 20.30 sıralarında, ilimiz Ergani ilçesinde eski taş ocağı bölgesinde uyuşturucu ticareti yapılacağı duyumunun alınması üzerine, İlçe Jandarma Komutanlığı tarafından uyuşturucuyu taşıdığı belirlenen aracın durdurulması için gerekli tedbirler alınmıştır. Jandarmanın dur ihtarına uymayan şüpheliler, jandarmaya silahla ateş etmiş ve kaçmaya çalışmıştır. Bunun üzerine görevli jandarma personeli aracı durdurmak için ateş etmek zorunda kalmıştır. Olay yerinden kaçan araçtan çuval içinde yaklaşık 3 kilogram kubar esrar yola atılmış, bahse konu esrar maddesi bulunarak muhafaza altına alınmıştır. Kısa süre sonra dur ihtarına uymayan araç içerisinde bulunan Ö.Y. isimli şüpheli şahıs diğer şüphelilerce yaralı olarak Ergani Devlet Hastanesi’ne bırakılmıştır. Ancak şüpheli şahıs yapılan tüm müdahalelere rağmen vefat etmiştir. Olayla ilgili olarak çeşitli suçlardan kayıtları olan 2 şüpheli gözaltına alınmış olup, konuyla ilgili olarak idari ve adli tahkikat başlatılmıştır” denildi.

Son dakika: Konutta “gayrimenkul sertifikası” dönemi! Evlerin fiyatları belli oldu
6881fac6bf2042513dfa203f

Dikkat Çeken Haberler: Türkiye başardı! IDEF 2025’te tanıtıldı: Yerlilik oranı en yüksek gemi! ‘Korveti küçültüp hücumbot yaptık’

Oğuzcan Atış / Milliyet.com.tr – Türkiye’nin savaş gemisi tedariği konusunda uzun yıllardır milli çözümler üzerinden ilerlediği biliniyor. Bu kapsamda geçmişte MİLGEM projesi sonucunda ADA sınıfı korvetler Türk Deniz Kuvvetleri’ne kazandırılmıştı. Yine MİLGEM kapsamında inşa edilen İSTİF sınıfı fırkateynlerin de Türk donanmasına kazandırılmasına yönelik çalışmalar devam ediyor. STM, IDEF 2025 kapsamında tanıttığı milli hücumbot projesiyle birlikte Türk Deniz Kuvvetleri’nin milli çözümlerle geliştirilmesi çalışmalarında önemli bir açığı kapattı. Milli hücumbot projesinin detaylarını, Savunma ve Denizcilik Araştırmacısı Kozan Selçuk ErkanMilliyet.com.tr için anlattı.

Alıntı Metni

‘YERLİLİK ORANI EN YÜKSEK GEMİLER OLACAK’

Milli imkanlarla geliştirilen hücumbotun inşasına başlandığını ifade eden Kozan Selçuk Erkan, inşa çalışmaları kapsamında sac kesimine başlandığını belirterek, “Bu gemiler, savaş gemilerimiz içinde yerlilik oranı en yüksek gemiler olacak. Yani bu gemi Türk tipi bir hücumbot olacak. Bana kalırsa en büyük özelliği bu. Yani İstif sınıfından da diğer gemi sınıflarımızdan da çok daha yüksek bir yerlilik oranına sahip olacak. Çünkü artık sadece silah sistemlerini değil, alt sistemleri de yerlileştirmeye başladık. Hidrolik sistemlerini yerleştiriyoruz, elektrik sistemlerini yerleştiriyoruz. Bu sayede artık yüzde yüz yerli bir gemi yapmaya doğru yaklaşıyoruz. Geriye yapamadığımız bir sevk sistemi kaldı. Onun haricinde tamamen yerli sistemlere dönülmüş durumda. Bu bize müthiş bir özgürlük sağlıyor”detaylarını paylaştı.

Envantere girecek ilk hipersonik füze bize ne gösteriyor? ‘Tayfun dışında seçeneklerimiz de var’

Alıntı Metni

‘HEDEFİMİZ DÜNYANIN EN İYİ HÜCUMBOTUNU YAPMAKTI’

Tasarım ekibinin başından bu yana ‘dünyanın en iyi hücumbotunu’ yapma amacıyla çalıştığını ifade eden Erkan, ortaya çıkan sistemin bu hedefe uygun olabilecek özelliklere sahip olduğunu belirterek, “Bu tarz sistemleri maliyet etkin yapmak gerekiyor. Yani bizim buna ihtiyacımız olduğu için maliyet etkinliği de göz önüne alırsak, dünyanın fiyat olarak en uygun, tasarım olarak en yeni, silah becerisi olarak da en iyi durumda olan hücumbotunu yapmış durumdayız. Sadece hücumbot değil aslında. Üzerinde elektronik harp sistemleri taşıyor. Üzerinde elektronik destek sistemleri taşıyor. Yani bildiğiniz, biz bir korveti küçülttük aslında şu anda silah sistemi olarak.” şeklinde konuştu.

İsrail kanalında canlı yayına damga vuran an! ‘Türk füzesi Beer-Sheva’yı bile vurabilir’

“Hücum botun ihracat potansiyeli çok yüksek görünüyor” diyen Erkan, özellikle ada ülkelerinin potansiyel müşteriler olabileceğini söyledi. Erkan, “Uzak Doğu’da Çin tehdidi çok yüksek. Yani orada bulunan diğer ülkeler bunu düşünerek ihale açtıklarında büyük ihtimalle ilk ikide olacak tasarım, milli hücumbot tasarımımız olacak” dedi.

STM tarafından geliştirilen millî hücumbot, suüstü harbi görevlerinde; bekleme ve gizlenme mevkilerinde konuşlanarak düşmanıntespit ve teşhis imkânlarını zorlaştırabilecek, uzun menzilli güdümlü mermilerle hücumgerçekleştirebilecek, gerekli durumlarda fırkateyn ve helikopterlerle koordineli taarruz icra edebilecekyeteneklere sahip olacak. Gemi, bekasının sağlanabilmesi maksadıyla yeterli hava savunmasistemleriyle donatılacak, yüksek sürat ve manevra kabiliyetine sahip olacak.

6882136ae25e42c8919a47ca

Orman şehidi Bayram Eren’in acılı babası: Motoru sattırdık ‘kaza yapar’ diye, böyle bir şey oldu

Eskişehir Seyitgazi’de çıkan yangında söndürme çalışmalarına destek olmak için önceki gün Ankara’dan giden AKUT gönüllüsü Bayram Eren Arslan şehit oldu. Endüstri mühendisi Bayram Eren Arslan’ın babası, Demirören Medya çalışanı Gürsel Arslan, Ankara Adli Tıp Kurumu önünde beklerken gözyaşlarına boğuldu. Taziyeleri kabul eden Gürsel Arslan, oğlunun 15 yıldır AKUT gönüllüsü olduğunu, aynı zamanda Türk Hava Kurumu’nda çalıştığını, okullara giderek çocuklara model uçak eğitimi verdiğini söyledi.

İlginizi Çekebilir

Gürsel Arslan, “Yaklaşık 15 senedir AKUT’a gidiyor. Orada dron kullanıyordu. Depreme gitti. 1,5 ay depremde kaldı. Hep en önde giderdi. Geldiğinde elleri mosmordu, artık tırnakları yoktu, uçları yoktu. Oğlum ‘gitme’ dedim. Bir hafta sonra tekrar gitti. Biz televizyondan izliyoruz; ‘AKUT görevlileri iyi’ diyoruz ama ben burada dokuz doğuyorum, ‘bina yıkılır, şu olur, bu olur.’ O kadar çok korkuyordum ki. Bir yerde de gurur da duyuyorsun tabii. Çünkü insanları kurtardıkça gurur duyuyorsun. Ellerini öyle gördükçe gurur duyuyorsun” dedi.

‘GÜLEN YÜZÜYLE KALDI’

Olayı duyunca Eskişehir’e gittiğini belirten Gürsel Arslan, “Arkadaşlarıyla ters rüzgarda kalmış. Dumandan zehirlenmiş. Ondan sonra da yanmış. Doktorlar göstermedi, gülen yüzüyle kaldı” diye konuştu.

Merkez Bankası’nın faiz kararı belli oldu

Oğlunun doğayla iç içe olduğunu belirten Gürsel Arslan, “Biraz önce Valimiz aradı, Mamak Belediye Başkanı yanımızdaydı. Ben onlardan yer istiyorum sadece. Versinler, ben kendi çabamla ağaçlandırmak istiyorum. Oğlumun adını koymak istiyorum. Diğer arkadaşlarıyla birlikte hep beraber hatıra ormanı istiyorum yakın bir yere” dedi.

‘KAZA YAPAR DİYE MOTORU SATTIRDIK, BÖYLE OLDU’

Gürsel Arslan, tatil planları yaptıklarını anlatarak, “Bodrum’a tatile gidecektik. Kızım ‘Baba niye ağlıyorsun, abim o kadar insanı kurtardı, o kadar hayvan kurtardı, o kadar çiçekleri kurtardı cennete gitti, şehit oldu abim’ dedi. 16 yaşındaki kızım söyledi. Ne kadar güzel yetiştiler. Hep insanlara bir şey yapardı. Endüstri mühendisliğini bitirdi. AKUT gönüllüsü, Türk Hava Kurumu gönüllüsüydü, planör eğitimi aldı. Kendi ofisini açtı mühendislik üzerine. O işi bırakıp AKUT eğitimine gidiyordu. ‘Oğlum gitme işlerin zarar ediyor’ diyordum, bırakıyor gidiyordu. En son Bursa’ya gitti, Bursa’da eğitim aldı. Bolu’da keçi kayboldu keçi kurtarmaya gitti, Çubuk’ta adam kayboldu adamı bulmaya gittiler. Motoru vardı motoru sattırdık ‘kaza yapar’ diye, araba aldırdık böyle bir şey oldu” ifadelerini kullandı.

Sakarya’daki orman yangınında can pazarı kamerada: Abi çıkmamız lazım, ortada kaldık

Gürsel Arslan, yangın sırasında akşam 22.30 sıralarında oğlunu telefonla aradığını, ulaşamayınca da ‘Eren beni acil arar mısın?’ diye mesaj gönderdiğini, ancak cevap alamadığını söyledi.

4 ilde alevlerle mücadele! Havadan ve karadan müdahale ediliyor
688207c0ba1ad627b368e8b9

Bakan Tunç: Terörün her türlüsünün sona erdiği bir döneme giriyoruz

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Eskişehir’de 5 orman işçisi ve 5 AKUT çalışanının şehit olduğu orman yangınına ilişkin, “Yangınların çıkmaması ve çıkan yangınların söndürülmesi noktasında başta Orman Teşkilatımız olmak üzere tüm gönüllüler büyük bir gayretle çalışmalar yapıyorlar. Bu çalışmaları yaparken maalesef böyle üzücü hadiselerle de karşı karşıya kalıyoruz. Milletimizin başı sağ olsun.” dedi.

Eskişehir’de orman yangınında şehit olan AKUT gönüllüsü Muharrem Can HÜRJET’in baş mühendisiydi!

Eskişehir’deki yangında 5’i orman işçisi, 5’i AKUT çalışanı 10 kahramanı kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşadıklarını belirten Tunç, hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, ailelerine sabır diledi.

“ORMAN TEŞKİLATIMIZ OLMAK ÜZERE TÜM GÖNÜLLÜLER BÜYÜK BİR GAYRETLE ÇALIŞMALAR YAPIYORLAR”

Bakan Tunç, “Yeşil Vatan”ı korumak için canları pahasına mücadele ederken hayatlarını kaybeden 10 kişinin şehitlik mertebesine ulaştığını dile getirerek, “Milletçe çok üzüldük. Son zamanlarda orman yangınlarının artmış olması hepimizi derinden üzüyor. Tabii orman yangınlarının önlenmesi noktasında hepimize önemli görevler düşüyor. Yangınların çıkmaması ve çıkan yangınların söndürülmesi noktasında başta Orman Teşkilatımız olmak üzere tüm gönüllüler büyük bir gayretle çalışmalar yapıyorlar. Bu çalışmaları yaparken maalesef böyle üzücü hadiselerle de karşı karşıya kalabiliyoruz. Milletimizin başı sağ olsun.” ifadelerini kullandı.

İlginizi Çekebilir

“3 İLE HİZMET VERECEK, 500 GÜNDE TAMAMLANACAK”

Adana Adli Tıp Grup Başkanlığının Mersin, Osmaniye ve Hatay olmak üzere bölgeye hizmet edeceğini vurgulayan Tunç, temeli atılacak binanın 500 günde tamamlanarak hizmete açılmasının planlandığını bildirdi.

Tunç, Osmanlı’dan bu yana 200 yıla yakın bir geçmişi ve geleneği bulunan Adli Tıp Kurumunun, dünya çapında çalışmaları olduğuna dikkati çekerek, “Yargı Teşkilatımızın, özellikle uzmanlık gerektiren teknik bilirkişilik noktasında en önemli başvurduğu yer. Yargı süreçlerinde hastanelerden gelen raporlar, bilirkişilerin verdiği raporlara itirazlar hep olur, en son Adli Tıp Kurumlarına gittiği zaman ihtisas kurullarının, uzmanların kararlarıyla maddi gerçek ortaya çıkar.” diye konuştu.

Adli Tıp Kurumunun kapasitesinin gün geçtikçe arttırıldığını vurgulayan Tunç, şöyle devam etti:

“2002 yılında sadece 25 ilimizde Adli Tıp Kurumu varken bugün itibarıyla 81 ilimiz ve 141 büyük ilçemizde Adli Tıp Kurumumuzun teşkilatlarını faaliyete geçirdik. Son 2 yılda Denizli’de, Bursa’da, İzmir’de ve Samsun’da Adli Tıp Bölge Başkanlığı binalarını hizmete açmış bulunuyoruz. Ankara’da da ekim ayında temelini atmıştık, şu anda da hızlı bir şekilde inşa çalışmaları devam ediyor. Bugün Adana’da temel atıyoruz. Yarın da Gaziantep’te Adli Tıp Kurumu Bölge Başkanlığı temelini atacağız. İstanbul’daki merkez binasının da proje çalışmaları tamamlanmak üzere. Adli Tıp Kurumumuzun fiziki kapasitesi ve içindeki teknolojik imkanlarını hızlı bir şekilde artırarak vatandaşlarımızın bilirkişilik hizmetlerinden aldığı hizmetin kalitesini daha da artırmış olacağız.”

DEPREM BÖLGESİNDEKİ ADLİYE PERSONELİNİN KONUT İHTİYACINA YÖNELİK ÇALIŞMALAR

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, Kahramanmaraş merkezli depremlerin hasarını gidermek için büyük çaba sarf edildiğini belirten Tunç, şehirlerin yeniden inşa süreciyle ilgili önemli mesafe alındığının altını çizdi.

Kabine Toplantılarının en önemli gündem maddesinin deprem bölgesinde yapılan çalışmalar olduğunu aktaran Tunç, bugüne kadar afetten etkilenen şehirlere harcanan kaynağın 2,6 trilyon lira olduğunu, bu yıl da 584 milyon lira kaynak ayrıldığını dile getirdi.

Tunç, şu ana kadar 250 bini aşkın konutun teslim edildiğini ve yıl sonuna bu sayının 450 bine çıkacağını belirterek, “Deprem bölgesindeki adliye personelimizin konut ihtiyacını karşılamak için 1000’e yakın konut projemiz için de çalışmalar devam ediyor.” dedi.

Depremin ilk anından itibaren Yargı Teşkilatının üzerine düşen görevleri yerini getirdiğini, hasar tespit çalışmaları, bilirkişilik ve adli tıp hizmetlerinin 7 gün 24 saat esasına göre uygulandığını anlatan Tunç, bölgeye bütün illerden ekstra görevlendirmeler yapıldığını anımsattı.

Bakan Tunç, yaklaşık 10 bin adalet personelinin deprem bölgesine gelerek yargı hizmetlerinin aksamaması için önemli görevler yürüttüğüne dikkati çekerek, buradaki hakim ve savcı sayılarında da artış sağladıklarını bildirdi.

Son dakika: Konutta yeni finansman modeli belli oldu: İşte gayrimenkul sertifikasında tüm merak edilenler…

DEPREM BÖLGESİNDE İDARİ YARGIDAKİ 78 BİN 174 DOSYADA KARAR ÇIKTI

Tunç, deprem bölgesindeki ceza soruşturmaları ile idari yargıdaki hasar tespiti ve yıkım kararlarına açılan davalarla ilgili süreçlerin tıkanmaması için tedbirler aldıklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bugüne kadar deprem bölgesinde Adana’mız da dahil olmak üzere idari yargıda 112 bin 336 dava açıldı, 78 bin 174 dosyada karar verildi. Yani bu tedbirler alınmasaydı, hakim ve savcı sayısını artırmasaydık, idari ve adli yargıda mahkeme sayılarını yükseltmeseydik, dosyaların 78 bin 174’ünün bu sürede karara bağlanması mümkün olmazdı.”

Deprem bölgesinde ağır hasar tespiti ve yıkım kararlarına karşı vatandaşların haklı olarak davalar açtığını belirten Tunç, şunları kaydetti:

“Bir kısmı ‘benim binam sağlam yıkılmasın’ dedi. Bir kısmı ‘Benim binam sağlam değil, yıkılsın’ dedi. Hepsi yargıya başvurdular. Bu konuda da 42 bin 449 dava açıldı. Bunun 38 bin 255’i yani yüzde 90’ı karara bağlanmış durumda. Eğer yargıda gecikme olsaydı, bu yıkım kararları geciktiğinde şehrin inşa sürecinde yeni konut ve projelerin yapımı da gecikmiş olacaktı.”

Tunç, deprem bölgesine öncelik verilen 2025 Yılı Yatırım Programı’nda 21 adliye hizmet binası, 12 ceza infaz kurumu, 3 adli tıp hizmet binası, personeli eğitim merkezi ve 29 mahalde 880 kamu personel konutu yapımının yer aldığını belirtti.

“78 OLAN ADLİYE SAYISI 382’YE ÇIKTI”

Tunç, yargı alanında son yıllarda hayata geçirilen çalışmalar hakkında bilgi vererek, şöyle devam etti:

“Son 23 yıla baktığımız zaman ülkemiz genelinde sadece 78 müstakil adalet binası varken, bugün 382’ye yükselmiş durumda. Adaletin vakarına yakışır mekanları oluşturmanın gayreti içerisindeyiz. Bu mekanların içerisinde teknolojinin tüm imkanlarını, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi’nden (SEGBİS) elektronik duruşmasına varıncaya kadar bunların kapasitesini daha da artırarak güçlendirmenin gayreti içerisindeyiz. 23 yılda temel kanunlarımızın tamamını yeniledik. Bir reform gerçekleştirdik. Ceza kanunlarımızdan borçlar kanunlarımıza, ticaret kanunlarımızdan usul kanunlarımıza varıncaya kadar Türkiye Büyük Millet Meclisi, yoğun bir reform sürecini Yargı Teşkilatımıza yaşatmış oldu.”

Anayasa’da yapılan değişikliklerle hak arama yollarının artırıldığını vurgulayan Tunç, şunları dile getirdi:

“Kadın haklarından çocuk haklarına varınca kadar, yargı birliğinin sağlanması, askeri yargının kaldırılması, Devlet Güvenlik Mahkemelerinin kaldırılması, Anayasa Mahkemesi ile Hakimler ve Savcılar Kurulunun ‘demokratik hukuk devleti’ ilkesine daha uygun hale getirilmesi, ülkemizi yüksek standartlı bir demokrasiye kavuşturmak için yapılan reformlar, Yüksek Askeri Şuranın ve Milli Güvenlik Kurulunun yapısının değiştirilmesi, Anayasa’mızdaki ‘sıkı yönetim’ maddesinin kaldırılması, darbecilerin yargılanabileceğine ilişkin hükümlerin getirilmesi ve darbecilerin yıllar sonra millet huzuruna çıkıp yargılanabilmesi… Tüm bunlar Türkiye’nin demokratikleşme yolunda, yüksek standartlı bir demokrasiye kavuşma yolunda çok önemli adımlardır.”

Envantere girecek ilk hipersonik füze bize ne gösteriyor? ‘Tayfun dışında seçeneklerimiz de var’

“TÜRKİYE YÜZYILINDA TERÖRÜN HER TÜRLÜSÜNÜN SONA ERDİĞİ BİR DÖNEME GİRİYORUZ”

Tunç, Türkiye’nin güçlenerek yoluna devam ettiğine dikkati çekerek, şöyle konuştu:

“Bugünkü Türkiye, eski Türkiye’den çok farklı. İşte o nedenle ‘Terörsüz bir Türkiye’ diyoruz. Şiddetin olmadığı, etnik kökeni ne olursa olsun herkesin kardeşçe yaşadığı, birlik ve beraberliğimizi, iç cephemizi daha da güçlendirerek ve Türkiye Yüzyılı’nda ülkemizde terörün her türlüsünün sona erdiği bir döneme giriyoruz inşallah. Terör örgütünün feshiyle, silahları yakmasıyla beraber önemli bir sürece girdik. İnşallah bu süreç kalıcı bir hale gelir ve devletimizin tüm kurumları, bu noktada tam bir koordinasyon içerisinde milletimizin huzur ve güvenliği için ve milletimiz lehine atılacak adımları atmaya devam edecek. Türkiye Büyük Millet Meclisi de bu konuda ilgili komisyon çalışmalarına başladığında süreç titizlikle izlenecek ve milletimizin menfaatine olan her şey yapılmaya devam edilecek. Türkiye, birlik ve beraberliğini güçlendirmiş, dünyanın en güçlü ülkesi olma yolunda, ‘Türkiye Yüzyılı’ yolunda emin adımlarla Sayın Cumhurbaşkanı’mızın liderliğinde devam edecek inşallah.”

“ADANA’DA ARTIK HUZUR VAR”

Bakan Tunç, müstakil adliye binası sayısının 78’den 382’ye çıkarıldığını, yatırım programında 31’i inşaat halinde 68 adliyenin yer aldığını söyledi.

Adana’da ihtiyaca cevap vermeyen adli binalara yenilerinin eklendiğini dile getiren Tunç, “Tabii eski Adana Adliyesini Türkiye’de tanımayan kimse yoktur. Her akşam televizyonlarda izlerdik. Çok şükür o günler geride kaldı. Adana’da artık huzur var. O görüntülerin olmadığı, huzur ve güvenliğin tam anlamıyla tesis edildiği güzel bir şehirde yaşamaktan çok mutlu oluyoruz.” diye konuştu.

Tunç, yargı mensuplarının güvenli mekanlarda yaşaması için yapılan çalışmalar ile hukuk fakültelerinin eğitim kalitesini ve yargıdaki insan unsurunu güçlendirecek önemli uygulamaları hayata geçirdiklerini anlatarak, “Bu kapsamda 2 bin 76 hakim ve savcı yardımcımız görevlerine başladı. İki etapta sınav yaptık. 2 bin 76 hakim ve savcımız şu anda usta-çırak ilişkisi içerisinde tecrübeli hakim ve savcılarımızın yanında mesleği uygulamayı öğreniyorlar. Geçmiş dönemden kalan 1550 adayımız da eylülün sonu gibi görevlerine başlamış olacaklar. Böylece Yargı Teşkilatımız 25 bin şu an sayımız, 27 binlere çıkmış olacak.” ifadelerini kullandı.

Adaletin hızlı tesisi için yapılan çalışmalarla ilgili bilgi veren Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Özellikle 2 bin 872 ilk derece mahkemesi kurarak mahkeme sayısını 8 bin 814’e yükselttik. İstinafta da 139 yeni daire kurduk. Son yaz kararnamesiyle de özellikle büyükşehirlerimizde yeni kurulan dairelerimiz oldu. FETÖ nedeniyle 2016’da Yargı Teşkilatımız çok hasar gördü. FETÖ’nün zarar vermediği hiçbir kurum olmadı. En fazla da emniyet, eğitim, Yargı Teşkilatımıza zarar verdi. Meslekten atılan FETÖ iltisaklı hakim ve savcıların yerine genç kardeşlerimiz görev aldı. Bunların tecrübe kazanması, birinci sınıfa ayrılması için en az 10 yıllık bir zamana ihtiyaç var. O nedenle artık bu genç kadromuz güçlenerek yoluna devam ediyor. Şu anda 25 bin hakim ve savcımızın yarıya yakını 5 yılın altında kıdeme sahip. Dolayısıyla geleceğe baktığımız zaman aslında ümitvar oluyoruz çünkü genç kadro tecrübe kazandıkça vatandaşlarımızın yargı hizmetlerinden memnuniyeti daha da artmış olacak.”

İlayda’nın öldürülmeden 1 ay önceki sesli mesajları ortaya çıktı: Beni dövdüler, çocuğu düşürdüm

YARGI REFORMU STRATEJİ BELGESİ

Tunç, Yargı Reformu Strateji Belgesi’nde 264 hedefin olduğuna işaret ederek, “Bu hedeflerin özellikle ceza adaleti sisteminin etkinliğinin artırılması ve biraz önce bahsettiğim hususlarla ilgili kapasitenin güçlendirilmesiyle ilgili bir kısmı yasal düzenleme gerektiriyor. Bu taslakları milletvekillerimizin takdirlerine arz edeceğiz. Bir kısmı uygulamayı gerektiriyor, inşallah önümüzdeki 4-5 yılı planladık. Acillerden başlayarak çalışmalarımızı Yargı Reformu Strateji Belgesi kapsamında sürdürüyoruz.” bilgilerini verdi.

Adli Tıp Kurumunun bölgeye bilirkişilik alanında büyük hizmet vereceğini söyleyen Tunç, şunları kaydetti:

“İçerisindeki ihtisas dairesinden biyoloji ihtisas dairesine varıncaya kadar bölgenin bütün ihtiyaçları burada karşılanacak. Bunu sadece bir binadan ibaret görmeyin. İçerisindeki her bir ihtisas dairesinin bünyesindeki cihazlar, binadan daha pahalı. Dolayısıyla buraya önemli bir yatırımı kazandırmış olacağız. Adana’mıza yakışacak olan Adli Tıp Grup Başkanlığımız, 15 bin 869 metrekare kapalı alana sahip önemli bir eser ve bünyesinde de bütün ihtisas daireleri olacak. Otoparkından diğer sosyal tesislerine, hakim, savcı ve uzmanlarımızın odalarına varıncaya kadar hepsi projelendirilmiş durumda.”

Tunç, 2024 yatırım programı kapsamında Adana’ya 100’ü merkezde 286 kamu konutu kazandırılacağını sözlerine ekledi.

68820134280d2d4b642c72e0

Eskişehir’deki orman yangında 10 şehit! Muharrem Can HÜRJET’in baş mühendisiydi

Eskişehir Seyitgazi’de başlayıp, Afyonkarahisar sınırına geçen orman yangınında şehit olan 5 orman işçisi ve 5 AKUT gönüllüsünün Ankara Adli Tıp Kurumu’nda kimlik tespiti ve DNA analizi işlemleri sürüyor. Adli tıp önünde cenazelerinin teslim edilmesini bekleyen şehit yakınları, gözyaşlarına boğuldu. Şehitlerden AKUT gönüllüsü Muharrem Can’ın, TUSAŞ’ta baş mühendis olarak görev yaptığı ve önemli projelerde yer aldığı belirtildi. Şehit Can’ın, TUSUŞ tarafından geliştirilen jet eğitim uçağı HÜRJET’in de baş mühendislerinden olduğu öğrenildi.

İlginizi Çekebilir

‘HER TÜRLÜ OPERASYONDA GÖREV ALDI’

Şehit Can’ın yakın arkadaşı Orhan Kızıltepe, “Şehidimiz Muharrem, benim 20 yıllık dostumdu. Ankara’da yalnız yaşıyordu ve bekardı. 15 yılı aşkın süredir AKUT’ta gönüllüydü. Sayısız operasyonlara katıldı. Depremden yangına ve sel felaketine kadar her türlü operasyonda görev aldı. Aynı zamanda baş mühendis olarak görev yapıyordu. Önemli projelerde görev alıyordu orada da. Kendisine yakıştıramadık maalesef” dedi.

Sakarya’da başlayan orman yangını 3 ili birden etkiledi! Bursa’yı duman sardı

Can’ın hayalinin insanlara yardım etmek olduğunu belirten Kızıltepe, “6 Şubat depreminde de birçok ilde yine farklı illerde enkazda çalışmalar yaptı. Maddi ve manevi yardımını esirgemezdi. Gerçekten çok kıymetliydi. Bu vatan milleti adına çok faydalı bir insandı. Çok büyük bir kayıp gerçekten. Ölümü kendisine hiç yakıştıramıyorum” diye konuştu.

TUSAŞ’TAN TAZİYE MESAJI

Öte yandan TUSAŞ, orman yangında şehit olanlar için sosyal medya hesabından taziye mesajı yayımladı. Paylaşımda, TUSAŞ mühendisi Can’ın, şirketin geliştirdiği jet eğitim uçağı HÜRJET ile çektirdiği fotoğrafa yer verilerek, “Eskişehir’de meydana gelen yangını söndürme çalışmalarında şehit olan kahraman orman işçilerimiz ve AKUT gönüllülerimizin acısı kalbimizdedir. Bölgeye destek için giden AKUT gönüllüsü çalışma arkadaşımız Muharrem Can başta olmak üzere tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır ve baş sağlığı diliyoruz. Aziz milletimizin başı sağ olsun” denildi.

En acı bekleyiş! 10 şehit verdiğimiz orman yangınında ‘mağara’ detayı

TUSAŞ Genel Müdürü Mehmet Demiroğlu da taziye mesajında, “Eskişehir’de çıkan yangına müdahale esnasında şehit olan HÜRJET başmühendislerimizden çalışma arkadaşımız Muharrem Can’a ve tüm şehitlerimize Allah’tan bir kere daha rahmet, aile ve sevdiklerine sabır ve baş sağlığı diliyorum” ifadelerini kullandı.

İsrail kanalında canlı yayına damga vuran an! ‘Türk füzesi Beer-Sheva’yı bile vurabilir’
Orman yangınında dehşet anları kamerada: Abi çıkmamız lazım, ortada kaldık