Tahsin TUNA / BERGAMA
Editör: Polatmedya-89.Uluslararası Bergama Kermesi kapsamında 27 Haziran Cuma günü Çamlıpark’ta gerçekleşen “Ülkemizde Gündem” konulu panelde ülke siyaseti, hukuk, ekonomi ve dış politika konuları ele alındı. Bergama Belediye Başkanı Prof. Dr. Tanju Çelik’in moderatörlüğünde gerçekleşen panelde CHP Genel Başkan Yardımcıları ve İzmir Milletvekilleri Av. Deniz Yücel ile Av. Murat Bakan dikkat çekici açıklamalarda bulundu.
Av. Deniz Yücel: “CHP yıkılmaz bir kaledir”
Panelin ilk konuşmacısı olan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Av. Deniz Yücel, konuşmasında hukuk devleti ilkelerinden uzaklaşıldığını belirterek, gazetecilerin ve avukatların yalnızca mesleklerini yaptıkları için tutuklandığını vurguladı:
“Gazeteciler yalnızca yazdıkları yazılar, söyledikleri sözler nedeniyle tutuklanıyor. Suç unsuru olmayan açıklamalar yüzünden insanlar yıllarını cezaevinde geçiriyor. Bu bir hukuk devletiyle açıklanamaz.”
Yücel, CHP’li belediyelerin hedef gösterildiğini de belirtti:
“Ekonomi çökmüş, emekli 14.500 liraya, çalışan 22.000 liraya geçinmeye çalışıyor. Açlık sınırı 25 bin lirayı, yoksulluk sınırı 80 bin lirayı aşmış ama iktidar yalnızca CHP’yi konuşuyor.”
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik yargı süreçlerini de eleştiren Yücel, bu süreçlerin iktidarın psikolojik üstünlüğünü kaybetmesiyle bağlantılı olduğunu dile getirdi.
“2019’da CHP büyükşehirleri kazandı, bu başarı iktidarın psikolojisini sarstı. Şimdi belediye başkanlarımız hizmet üretmeye çalışırken her türlü engellemeye maruz kalıyorlar. Ama herkes emin olsun; CHP yıkılmaz bir kaledir.”
Yücel, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Biz bu ülkeye hizmet etmekten başka hiçbir gayesi olmayan bir kadroyuz. Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel ve kadrolarımız, iktidara geldiğinde 23 yıllık tahribatı liyakatli kadrolarla onaracağız.”
Av. Murat Bakan: “Türkiye’nin dış politikası rayından çıktı”
Panelin ikinci konuşmacısı olan CHP Genel Başkan Yardımcısı Av. Murat Bakan, konuşmasına dış politika değerlendirmesiyle başladı:
“Türkiye’nin etrafı ateş çemberi. İran-İsrail, Rusya-Ukrayna, Azerbaycan-Ermenistan gibi sıcak çatışmaların göbeğinde kaldık. Bu durum, Cumhuriyet’in kuruluşundaki dengeli ve barışçıl dış politika çizgisinden sapılmasının sonucudur.”
Bakan, geçmişte Türkiye’nin bölgede güven duyulan bir diplomasi gücü olduğunu anımsattı:
“Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ ilkesi rastgele söylenmiş bir söz değildi. Türkiye, hem İsrail hem Filistin tarafından ara bulucu olarak kabul edilen bir ülkeydi.”
Ekonomiyle ilgili değerlendirmesinde ise Bakan, halkın yaşadığı sıkıntılara dikkat çekti:
“Cumhuriyet’in en zor dönemlerinde bile açlıktan, yoksulluktan intihar eden insanlar görülmemişti. Bugün ise Hatay’da valilik önünde kendini yakan işsiz gençler, soba odunu alamadığı için çocuklarına saç kurutma makinesiyle ısı vermeye çalışan anneler var.”
Yargı sistemine dair eleştirilerini de dile getiren Bakan, adaletin tamamen siyasallaştığını öne sürdü:
“35 yıllık hukukçuyum. Adliyelerde içtihat konuşulurdu, bugün hangi hâkim hangi tarikattan, hangi cemaatten diye konuşuluyor. Adalet kişisel bağlantılarla işler hale geldi.”
Basın özgürlüğü konusundaki düşüncelerini de aktaran Murat Bakan, muhalif medya kuruluşlarına yönelik cezaların kabul edilemez olduğunu ifade etti:
“RTÜK bağımsız olması gerekirken iktidarın baskı aracına dönüştü. Halk TV ve Sözcü TV gibi muhalif sesler susturulmaya çalışılıyor.”
Bakan, iktidarın yeniden Erdoğan’ı aday yapabilmek adına ‘mıntıka temizliği’ yaptığını öne sürerek konuşmasını şöyle tamamladı:
“Ekrem İmamoğlu, Ümit Özdağ, Selahattin Demirtaş… Hepsine benzer yöntemlerle baskı uygulanıyor. Çünkü bu iktidarın vadedeceği bir gelecek, halkı ikna edecek bir sözü kalmadı. CHP kurumsal olarak bu iktidara karşı ayakta kalan tek yapıdır.”
Panel Sonrası Yoğun Katılım ve Alkış
Çamlıpark’taki panel yoğun bir katılımla gerçekleşti. Katılımcılar konuşmaları sık sık alkışlarla desteklerken, panel sonunda konuşmacılar soruları da yanıtladı. Panel, CHP’nin güncel politikalarına dair kapsamlı bir perspektif sunarken, yerel ve ulusal düzeydeki sorunlara ışık tuttu.
Köşe Yazarları
