

Tahsin TUNA
Bergama, tarihi dokusu ve kültürel mirasıyla Ege’nin en önemli kentlerinden biridir. Antik çağlardan Osmanlı dönemine kadar uzanan zengin geçmişi, yalnızca büyük anıt yapılarla değil, aynı zamanda gündelik yaşamın ayrılmaz bir parçası olan sokak çeşmeleriyle de kendini gösterir. Bir zamanlar halkın su ihtiyacını karşılayan bu çeşmeler, günümüzde kaderine terk edilmiş durumda. Ancak, geçmişin izlerini geleceğe taşımak için bu tarihi çeşmelerin sağlıklaştırılarak tekrar kullanıma açılması büyük önem taşımaktadır.
Bergama’nın Sokak Çeşmeleri: Tarih İçinde Su Kültürü
Su, insanlık tarihi boyunca medeniyetlerin gelişmesinde temel bir unsur olmuştur. Antik Pergamon’dan Osmanlı dönemine kadar Bergama’da su mimarisi büyük bir titizlikle ele alınmıştır. Roma döneminde yapılan su kemerleri ve Osmanlı’nın zarif taş işçiliği ile inşa ettiği sokak çeşmeleri, bu kentin su kültürünü gözler önüne sermektedir.
Osmanlı döneminde inşa edilen çeşmeler, özellikle hayırseverlerin bağışlarıyla yapılmış ve halkın ortak kullanımına sunulmuştur. Bu çeşmeler genellikle cami avlularında, mahalle meydanlarında veya sokak köşelerinde konumlandırılmıştır. Çoğu, üzerindeki kitabeler, süslemeler ve işlemeler ile dönemin estetik anlayışını yansıtan sanat eserleri niteliğindedir.
Bergama’nın tarihi mahallelerinde bulunan çeşmelerden bazıları şunlardır:
Tabaklar Çeşmesi: Osmanlı döneminin zarif taş işçiliğini yansıtan ve hala ayakta olan önemli çeşmelerden biridir.
İncirli Çeşme: Adını etrafındaki incir ağaçlarından alan bu çeşme, uzun yıllar mahalle halkına hizmet etmiştir.
Kurşunlu Camii Çeşmesi: Caminin avlusunda yer alan bu çeşme, özellikle dini yapılarla iç içe geçmiş su kültürünü gösterir.


Sağlıklaştırma ve Yeniden Kullanıma Açma Çalışmaları
Bugün Bergama’daki birçok tarihi sokak çeşmesi, zaman içinde bakımsızlıktan dolayı su akışını kaybetmiş veya tamamen harap olmuştur. Ancak bu çeşmelerin restore edilerek tekrar halkın kullanımına sunulması mümkündür. Bunun için şu adımlar atılabilir:
1. Belgeleme ve Envanter Çalışmaları: Öncelikle Bergama’daki tüm tarihi çeşmelerin tespit edilerek mevcut durumlarının belgelendirilmesi gerekmektedir.
2. Restorasyon ve Sağlıklaştırma: Çeşmelerin özgün mimari özellikleri korunarak temizlenmesi, taş işçiliğinin onarılması ve su kaynaklarının tekrar bağlanması sağlanmalıdır.
3. Sosyal Kullanıma Entegrasyon: Restorasyon sonrası çeşmelerin aktif kullanımına teşvik edilmesi için yerel halkın bilgilendirilmesi, çeşmelerin bulunduğu alanların düzenlenmesi ve tanıtım faaliyetleri gerçekleştirilmelidir.
4. Turizm ile Bütünleştirme: Bergama’da bir “Tarihi Çeşmeler Rotası” oluşturularak, bu mirasın turistik gezilere dahil edilmesi sağlanabilir.
Sonuç
Bergama’nın tarihi sokak çeşmeleri, yalnızca su kaynakları değil, aynı zamanda kültürel kimliğin bir parçasıdır. Bu çeşmelerin sağlıklaştırılarak yeniden kullanıma açılması, hem yerel halkın günlük yaşamına katkı sağlayacak hem de Bergama’nın turizm değerini artıracaktır. Geçmişin mirasını koruyarak geleceğe taşımak, bu şehrin tarihine sahip çıkmak anlamına gelir. Su, yaşam kaynağıdır ve bu eski çeşmeler yeniden akmaya başladığında, Bergama’nın tarihine de yeniden can verecektir.