Bugün 10. Ocak Çalışan Gazeteciler Günü olarak kutluyoruz.
Ücretli Çalışan Gazeteci değilim ama yaşadığım, çok sevdiğim şehrim Bergama ve bölgem adına bu meslegi elimin erdiği, dilimin döndüğünde yürütmeye çalışıyorum.
İtiraf edeyim ki bugün yaptığım gazetecilik, eski gazeteciliğimin çeyreği kadardır.
Emekliliğin yanında kendime zaman yaratarak duyumları mı, gelişen ve gözlemlediğim olayları derliyor, tartiyor terazimde ölçülerek Sosyal Medya Haber sayfalarım da Gruplaruplarim da toplumla paylaşmaya çalışıyorum. Bu gün bu iş artık böyle. Diyorum ki bu iş memleket meselesi. Bu mesleğe başladığım 1977 yılından bu bugüne inanç ile inat ile sürdürdüm. Kendimi
Gazetecilige adadım. Taşrada gazeteci olmak zor iştir. Başlı başına benim gibi bu işi yaparak emekli olan nadir insan vardır. Zira bizim işin ünü var, unu yoktur. Bilmem anlatabildim mi ? Halen de tarafsızlık çizgimi koruyarak bu işimi özgürce kendi fikirlerim doğrultusunda sürdürüyorum.
Olduğum gibi görünen sıradan biriyim. Gazeteciyim diyerek ahkam kesmem. Çünkü ben bir fikir işçisiyim. Kendimi bir yol gösterici uyarıcı, önerici, olarak görüp halk ile devlet arasında köprü olduğumun farkındayım.
Kimseye yağdanlık olmadım, borçlu da kalmadım. İntikam duygusu asla gütmedim. Bir çok kez haksızlıklara maruz kalsam da kanunlara uygun davrandım. Ulusal gazetelerde yayımlanan binlerce haberinden bir tane tekzip yemedim.
Beklentim çıkarlarım bu gün içinde yoktur. Her ne konuda bir işe emek vermiş isem onun karşılığını aldım o’kadar. O da At ile Deve değil.
Onlarca gazete çıkardım, ama gazete patronu bir işveren asla olamadım. Çün kü ben fikir işçisiydim. Patronluk bana göre değildi.
Yalnız araştırıp, gelişen teknolojiyi hep takip ederek kendimi yenilemeye çalıştım. Bu işin ana kaynağı bilgidir çünkü. Bazı arkadaşlar ise sadece gazetecidir.
Övünmek gibi olmasın ben çekirdekten yetişen bir gazeteciyim.
Tipo baskı ile gazeteyi hazırlamadan tutunda ofset gazeteyi, renk ayrımını, klişeyi karanlık odada tramlama metodunu geliştiren , negatif filmi pozitif dönüştürmeyi çözümleyen kişi olarak bu işte başarı sağlayan olmaz denilenleri başardım. Dizgi mizanpajı, ilk Dizayn stüdyo programını ile Mex te oğredim. Fotoğraf çekimi zaten ana mesleğim. Video hazırlama, editörlük bir tek bunlarda zayıf kaldım ama kendi işimi kendim görürüm.
Ulusal basın haberciliği yaparken hem muhabir, hem foto muhabirlik yapar iken HER gazete TV kanalı açınca birde kameraman olduk.
İnterneti olmadığı yıllarda gazetelere film ve videoları zarfa koyup şehirlerarası otobüsler ile ulaştırırdık.
Haberi ise not defterinden PTT de telefon kuyruğa girip yazdırır idik.
İzmir”de yayın yapan, çalışmadığım bir ajans gazete kalmadı. Hepsi de hak yiyen sömürü düzeninin bir parçası olsada bu meslegi bu şekilde yaptık. Tecrübeli bir çok gazeteci dost edindim. Cok değer verdiğim sevdiğim emekliye olsalar gönlümden çıkaramadığı meslektaşlarim ağabeylerimim bilgileri dogrultusunda bu işimi yaptım. Rahmetli olanlarada Allahtan Rahmet diliyorum.
Eğer taşrada kendi gazetelimiz ile beslenmeseydik, kendimi bu konuda geliştirmemiş olsaydım şimdiye kadar yok olurdum.
Benim gazetecilikte bir sınıfım branşım asla olmadı. Öğrenmek için her şeye boyun eğdi sabrettim. SPOR, MAGAZİN, POLİTİKA, EKONOMİ, TARIM, ADLİ OLAYLAR, SAGLIK,TURİZM gibi gazetecilik adına aklınıza ne geliyorsa bu dallarda habercilik yaptım.Tek öğretmenim edindiğim tecrübe ve bilgi birikimlerim ile kendimi geliştirmek oldu.
Gazetecilik, son yıllarda teknolojinin gelişmesi ve sosyal medyanın etkin kullanımı ile neredeyse yok olma eşiğine geldi. Bunun bu şekilde olacağını biliyordum. Bu yüzden bir web sitesi kurdum. Aksaklık olunca bırakıp facebook sosyal medya sayfasında ta ilk yıllarında Bergama Haber sayfamı kurdum. Bana herkes gülüyordu. Şimdi herkes birbiri ile yarışta.
Önceki yıllarda nasıl bu isi yapmış isem halen tek tabanca meslegimi sürdürmeye gayret ediyorum. Bu işe dayanmak sabır ister. Ver maaşı şu kadar olsun sgortam olsun diye taşrada yapılacak bir iş değil. Bu iş benim gibi delilerin işidir.
Bir değil, birden fazla şey bilmen gerek. Hergün araştırıp okumak gerek. Mesela fotoğraf çekmek yetmez Photoshop bileceksin. Grafikerlik becerin olacak ki bir çok bu tür programlar öğrenmelisin.
Bugün çoğu arkadaşımızın yaptığı gazetecilik ki bende yapıyorum. Masa başı gazeteciligidir maalesef. Kes, kopyala yapıştır gazeteye koy. Onlardan farkım gazetem yok o yüzden yapıyorum.
Birçok belediyelerde sivil toplum kuruluşlarının basın bültenleri ile yayın yapan gazeteler var. Maalesef acı bir gerçektir ki bu gazetecilik degildir. Gazeteci sokakta olacak dolaşacak, araştıracak gerçekleri harmanlayarak topluma haber olarak sunan kişidir. Eğer gerçekleri görmezlikten gelerek benden bilmesinler arada sıyrılayım yazarsam o kurumu kendime düşman kazandırmış olurum düşüncesi ile hareket eden gazeteciler gazeteci olamazlar.
Bir gazeteci asla şunu unutmamalıdır.
Gazetecilik, basın ve toplum ile devlet arasında denge oluşturan bir köprüdür.
Böyle bir yazının ardından TÜM MESLEKTAŞLARIMIN 10. OCAK ÇALIŞAN GAZETECİLER GÜNÜ KUTLU OLSUN DIYORUM.
NOT: GAZETECİLERE GAZETECİLİK YAPTIKLARI İÇİN SAHİP ÇIKIN! ÇIKARLARINIZ İÇİN KULLANMAK İÇİN DEĞİĹ